Famous Lines: İş İngilizcesinin En Meşhur Cümleleri
İçindekiler
Famous Lines, belirli alanlarda sıkça karşımıza çıkan İngilizce kalıpları gerçek bağlamlarında sunan bir içerik serisidir.
Bu bölümde, iş dünyasının içinde olan herkesin en az bir kez duyduğu toplantı kalıplarını derledik.
Kimi zaman kibar bir erteleme, kimi zaman tatlı bir geçiş cümlesi…
Hepsi tanıdık, hepsi meşhur. Başlıyoruz!
💬 1. Let’s circle back to this later.
Şimdilik geçelim, sonra tekrar konuşuruz.
📍 Genellikle çözülmesi zor veya ortamı geren konular ortaya çıktığında kullanılır.
💬 2. Can you give us a quick update?
Hadi hızlıca neler olduğunu özetle bakalım.
📍 Toplantının başında ya da yeni birine söz verilirken sıkça duyulur.
💬 3. Let’s take this offline.
Bu konuyu toplantı dışında, özel konuşalım.
📍 Detaya inildiğinde veya diğer katılımcıların ilgilenmediği konular açıldığında söylenir.
💬 4. I’ll get back to you on that.
Şimdi bilmiyorum ama sana dönüş yapacağım.
📍 Hemen cevap veremeyeceğiniz sorular geldiğinde imdada yetişir.
💬 5. Let’s stay on track.
Konudan sapmayalım, dağılmayalım lütfen.
📍 Konuşma başka bir yöne kaydığında grubu yeniden toparlamak için kullanılır.
💬 6. That’s a great point.
Harika bir nokta, kesinlikle not edilesi.
📍 Katılımcının görüşünü onaylarken ya da ortamı yumuşatmak istediğinizde işe yarar.
💬 7. We’re running out of time.
Zamanımız azalıyor, biraz hızlanalım.
📍 Toplantının sonlarına doğru hâlâ ana konuya geçilmediyse duyulması kaçınılmazdır.
💬 8. Let’s wrap this up.
Toparlayalım artık, bitirelim şu toplantıyı.
📍 Gündem tamamlandığında ya da kahve molası hayalleri güçlendiğinde ortaya çıkar.
💬 9. Can everyone mute their mics?
Online toplantıların olmazsa olmazı.
📍 Arka planda ses karışıklığı olduğunda ya da biri çaktırmadan televizyon izliyorsa kullanılır.
💬 10. We’ll take that into consideration.
Düşüneceğiz. (Ama büyük ihtimalle yapmayacağız…)
📍 Bir fikri kibarca reddetmek ya da değerlendirmeye almak için söylenir.
💬 11. That’s outside the scope of this meeting.
Bu toplantının konusu değil, geçiyoruz.
📍 Konu toplantı gündeminden tamamen saptığında yönlendirme amacıyla söylenir.
💬 12. Let’s table that for now.
Bu konuyu şimdilik park edelim, sonra bakarız.
📍 Zaman yetmiyorsa veya karara hazır değilsek geçici olarak rafa kaldırmak için kullanılır.
💬 13. Do we have a quorum?
Karar alabilecek kadar kişi var mı?
📍 Resmi ya da oylama gerektiren toplantılarda oturumun geçerli olup olmadığını kontrol etmek için sorulur.
💬 14. Can you elaborate on that?
Biraz açar mısın orayı? Ne demek istedin tam olarak?
📍 Kısaca anlatılan ama tam anlaşılamayan bir fikri detaylandırmak için nazik bir istek.
💬 15. Let’s do a quick round of introductions.
Herkes sırayla kendini tanıtsın, hadi bakalım.
📍 Yeni ekiplerle veya dış katılımcılarla ilk kez bir araya gelindiğinde klasik açılış cümlesidir.
💬 16. That’s not my area of expertise.
Benim konum değil, ama dinliyorum 👀
📍 Konuyla ilgili fikir belirtmek istenmediğinde ya da sorumluluğu nazikçe reddetmek gerektiğinde söylenir.
💬 17. Thanks for the clarification.
Aydınlattığın için sağ ol, şimdi taşlar yerine oturdu.
📍 Kafa karıştıran bir açıklama netleştiğinde minnetle kullanılan bir cümle.
💬 18. We’re on the same page.
Aynı fikirdeyiz, kafamız uydu.
📍 Aynı bakış açısında olunduğunda ya da gereksiz tartışmaları önlemek için söylenir.
💬 19. I’ll loop you in.
Seni de sürece dahil edeceğim, merak etme.
📍 İlgili kişiyi mail trafiğine ya da projeye dahil etmek gerektiğinde kullanılır.
💬 20. Let’s touch base next week.
Haftaya tekrar bir görüşelim, bir yoklama alalım.
📍 Takip toplantısı planlanırken ya da “bunu zamana yayalım” denildiğinde devreye girer.
💬 21. It’s a work in progress.
Tam bitmedi ama üzerinde çalışıyoruz.
📍 Henüz tamamlanmamış işler için, gelişme var ama biraz daha zamana ihtiyaç var demenin şık yolu.
💬 22. Let’s kick things off.
Başlayalım bakalım, hadi ilk adımı atalım.
📍 Toplantının veya projenin başlangıcında, enerjik bir açılış cümlesi olarak kullanılır.
💬 23. We’re looking into it.
Konuyu araştırıyoruz, ilgileniyoruz demek bu.
📍 Henüz cevap yok ama konuya kayıtsız da değiliz demek için birebir.
💬 24. We need to align on this.
Herkesin aynı noktada olması lazım, uzlaşalım.
📍 Herkes farklı telden çalıyorsa, ortak bir karar zemini yaratmak için söylenir.
💬 25. Let’s put it to a vote.
Oylayalım en iyisi. Demokrasi candır.
📍 Kararsız kalındığında, en adil çözümün oylama olduğuna karar verildiğinde kullanılır.
